RSS

Türkiye’de Olacak Şey

Tarih: May 30 2014

Olacak Şey

Sünnetçi Vali

Gölyazı Köyü, Uluabat, Bursa

Tarih: May 30 2014

Gölyazı Köyü

Köy Kıyısından

Ağlayan Çınar

Gölyazı, Uluabat Gölü, Bursa

Köy Gecesi

Vergi ve Kaçakçılık

Tarih: May 30 2014

Neden kaçakçılık Türkiye’de bu kadar popüler? Nedeni basit; Yüksek vergi ve devlet payı! Bu malların satışında illegal olarak devleti aradan çıkartırsanız, kalan yüksek fark kazancınız olur. Hem de vergisiz! Haliyle büyük paralar dönmeye başlayınca, iş bireysellikten çıkıp organize hale gelir. Buyurun size maf­ya. İçerisinde rant barındıran her alan mafyanın ilgi alanı içine girmektedir. Mafyayı aramanıza gerek yoktur. O gelir, yerleşir. Devlet koruyamıyor mu? Hukukta boşluklar mı var? Herhangi bir mal piyasada yok mu? Yasak mı? Yük­sek katma değer ve vergiler yüzünden büyük kazançlar mı var? Para mı aklamak gerekiyor? Mafyayı o alanda görebilirsiniz.

1980 Özal öncesi Türkiye örnekleri önemlidir. O yıllar yasak ve yokluk dolu. Başta yabancı sigara ve iç­ki olmak üzere birçok mamul ve yarı mamul, sanayi ürünü kaçak olarak ülkeye giriyor. Nitekim gümrük teşkilatından işbirlikçilerin yardımlarıyla bu ürünlerin yurda sokulması ve pazarlanması ile olağanüstü kazançlar sağlandı. Bugünün bazı zenginlerinin temeli bu işlerle atıldı. Dövizin Merkez Bankası’nın tekelinde tutulduğu 1980 öncesinde, yine yurt dışından döviz toplayıp bunu ihtiyacı olan sermayedar kesimine yüksek fiyattan satmak mafyaya ciddi getiriler sağlamıştı. Ancak ser­bestlik başlayınca mafyanın bu kolu kendi kendini fesh etti. Gerek kalmadı.

Bugün sebepler değişti ancak sigara halen gözbebeği. Yüksek vergiler nedeniyle tahminlere göre Tür­kiye’ye yılda 1.5 milyar paket kaçak sigara girmekte. Çoğu da sahte. Mafyanın yerini PKK başta olmak üzere diğer terörist örgütler almış durumda. Kuzey Irak’ta, Peşmergelerin hakim olduğu Bağdat, Süleymaniye, Erbil ve Duhok’ta kurulan fabrikalarda ve evlerde binlerce kişinin Çin malı küçük makinelerle, Türk markaları dahil sahte sigara üretip Türki­ye’de satılıyor. Bunların üretim, nakliye, verilen rüşvetler gibi masrafları düşüldükten sonra bıraktıkları kâr 3 milyar dolar. Sadece sigaranın! Kısaca vergi nedeniyle yapılan her zam sonrası, devlete 1 gidiyorsa, kaçağa 3 gidiyor. Bu yüzden PKK bitmez. Bu işte büyük para var.

(Murat Muratoğlu)

Sarılı Gülü

Tarih: May 30 2014

Sarılı Gülü

Milupa Kurtarma Operasyonu mu?

Tarih: May 30 2014

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik’te yaptığı değişiklikle gıda ürünlerinde binde 9 ve altında GDO bulunan gıdaların üretim ve satışına izin verdi. GDO bulaşanı olan ürünler bundan böyle Biyogüvenlik Kurulu tarafından onaylanması halinde gıdalarda kullanılabilecek. Örneğin GDO’lu bir ürünün taşındığı gemide daha sonra buğday taşınması ve bu yolla GDO bulaşması kabul edilebilir durum sayılacağı için bu buğdayların tüketimine izin verilecek. Yönetmeliğin Biyogüvenlik Kanunu’na aykırı olduğu belirtilirken istismarın da önünü açacağı ifade ediliyor. Uzmanlar bu yönetmeliğin insan sağlığını tehlikeye atacak ve Biyogüvenlik Kanunu’na darbe olarak nitelenebilecek bir yasa olduğunda hem fikir.

Peki bu yönetmelik neden çıkarıldı? Aslında yönetmeliğin zamanlaması oldukça manidar. Zira bundan bir kaç gün önce büyük bir bebek maması firmasının ürünlerinin GDO’lu olduğu gerekçesiyle toplanması kararı alınmıştı. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 26 Mayıs’ta GDO’lu Milupa’ların toplatılması için, 80 il Valiliği’ne yazı göndermişti. Bakanlık aynı gün olayı şu ifadelerle doğrulamıştı: “Piyasa denetimlerinde GDO tespit edildiğinden bebek mamalarının toplatılması sağlanmış ve ilgili firma hakkında hukuki süreç başlatılmıştır.”

Ancak bu açıklamanın üzerinden 3 gün geçtikten sonra çıkarılan Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerine Dair Yönetmelik ile Milupa’nın ürünleri yeniden serbest hale geldi. Yani 3 gün önce GDO’lu denilerek yasaklanan ve toplatılan ürün, sadece yönetmelik değiştirilerek serbest hale getirilmiş oldu. Bundan böyle bizzat bakanlık tarafından GDO’lu olduğu tespit edilen ve toplatılan bebek mamalarını çocuklarımız yiyebilecek. Bu duruma sosyal ve konvansiyonel medyada büyük tepkiler geldi. Şimdi sorulan soru ise şu, bakanlığa göre 3 gün önce tehlikeli ve yasak olan GDO’lu bebek mamaları, 3 gün aradan sonra nasıl tehlikesiz ve serbest oldu. Öte yandan Bakanlığın bu kararında Milupa’nın etkisi de merak edilen konular arasında.

Milupa GDO

Kim Bu Milupa?

Söz konusu şirket 1984 yılında Milupa Bebek Mamalarının Türkiye’de dağıtım ve pazarlamasını yapmak üzere Çarmosan Gıda Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. adı altında faaliyete başladı. 1997 yılında, Royal Numico N.V. (Numico) ’nin bir iştiraki tarafından satın alınarak, yüzde 100 yabancı sermayeli bir şirket konumuna geldi. Bebek beslenme ürünleri ve nutrisyon tedavisi ürünlerinin satış, dağıtım ve pazarlamasını yapan şirket, 2001 yılından itibaren ismini değiştirerek Numil Gıda Ürünleri San. ve Tic. A.Ş (Numil) olarak faaliyet göstermeye başladı.